Mukozal Kalınlaşma

Yüz kemikleri içinde yer alan boşluklar, iltihap ile dolduğunda sinüzit rahatsızlığı ortaya çıkar. Sinüzitle birlikte baş ağrısı, koku duyusunda yitim, burunda tıkanıklık, halsizlik, ağızda kötü koku oluşumu ve genizde akıntı sorunları da meydana gelebilmektedir. Sinüzit; ortaya çıktığı kişide ciddi sorunlara ve aktivitelerde aksaklıklara neden olabilen, sinir bozucu bir rahatsızlıktır. Bu nedenle kronik hale gelmeden müdahale edilmesi çok önemlidir.

Sinüzit rahatsızlığında, sebepler çeşitlidir. Daha çok üst solunum yollarında iltihaplanma ya da enfeksiyon oluşumu, bu hastalıkta tetikleyici bir özelliğe sahiptir. Aynı zamanda genizde et oluşumu ve polipler nedeniyle de sinüzit meydana gelebilmektedir. Buna ek olarak genetik faktörler ya da boğaz enfeksiyonları sonucunda da kişiye sinüzit teşhisi konabilmektedir.

Sinüzit sürekli hale gelmesi ise mukozal kalınlaşmayı tetikleyen, sinüste kalınlaşma olarak da ifade edilen bir durumdur. Mukozal kalınlaşma, sinüzitin kronikleşmesi sonucunda görülmektedir ve genel olarak dile getirilebilecek tek neden de budur.

Mukozal Kalınlaşma Belirtileri Nelerdir?

  • Özellikle koku alma duyusunda zayıflama ve koku alamama durumları, mukozal kalınlaşmanın en sık görülen belirtisidir. Çünkü kalınlaşma, burun kanallarında tıkanıklığa yol açar ve koku faktörü ortadan kalkar.
  • Kronik hale gelmiş bir burun tıkanıklığı ile sürekli olarak gerçekleşen geniz akıntısı, mukozal kalınlaşmanın bir başka belirtisidir.
  • Boğazda batma ortaya çıkabilir. Mukozal kalınlaşma sonucunda görülen boğazda batma hissi uzun süre devam edebilir.
  • Hastalık sonrasında uzun süre devam eden kuru öksürük de mukozal kalınlaşmaya işaret eden belirtiler arasında yer almaktadır.

Mukozal Kalınlaşma Tedavisi

Mukozal kalınlaşma sorununun ortadan kalkması için sinüzitin tedavisi çok büyük bir öneme sahiptir. Başka bir deyişle, kronik sinüzit tedavi edildiğinde mukozal kalınlaşma sorunu da ortadan kalkacaktır. Bir haftayı aşan sinüzit belirtileri ve ortaya çıkan ağrının sürmesi halinde, doktora gidilmesi gerektiği unutulmamalı, bu hastalık hafife alınmamalıdır. Burun kanallarının açılabilmesi için buhar banyosu yapmak ya da ılık su ile duş almak etkili bir çözüm olabilmektedir. Aynı zamanda sinüzit sorunu olan kişiler, kuru hava şartlarına sahip ortamlarda bulunmaktan kaçınmalıdır.

Sinüzit etkileri bireysel çabalarla da azaltılabilmektedir. Normalden daha yüksek bir yastıkta uyumak, bol bol su tüketmek, klorlu havuz vb. faaliyetlerden kaçınmak önemlidir. Aynı zamanda sigara ve türevlerinin tüketiminden uzak durulmalıdır. Vücutta alerjiye neden olabilecek alerjen maddelerle temastan ve besinlerin tüketiminden kaçınmak da çok önemlidir.

Sinüzit rahatsızlığına sahip olan bireylerin, tuzlu su veya karbonatlı su ile burnunu yıkaması, sinüslerin açılmasını ve rahatlamasını sağlayabilir. Tüm müdahalelere rağmen geçmeyen sinüzit belirtileri ve sebep olduğu ağrıların tedavisi için mutlaka uzman bir doktora gidilmeli ve burun spreyi gibi ürünler doktor gözetiminde kullanılmalıdır. Kronik hale gelmiş olan sinüzitin tedavisi için doktor tarafından bir yöntem belirlenmelidir. İlaç tedavisi ile düzelmeyen kronik sinüzit için cerrahi müdahale de söz konusu olabilmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir